Kore Bankası'nda para politikası müdürü olan Han Shi-Hyun, ülkeyi kasıp kavuracak büyük bir ekonomik krizi öngörür ve bu endişesini üst yönetime rapor eder. Ancak yönetici, acil bir zirve düzenlemek ve halkı olası krizden haberdar etmek yerine 10 gün sonrasına bir toplantı planlar. Shi-Hyun, yaklaşan felaketin ciddiyetini vurgulayarak insanları uyarmak için ısrarcı olur, fakat çabaları görmezden gelinir ve zirve kapalı kapılar ardında gerçekleşir. Bu sırada finans danışmanı Jung-Hak, Kore'nin yaşadığı ani dış fon çıkışını fark eder ve uluslararası finans şirketlerinin ülkeden yatırımlarını çekme emri aldığını öğrenir. Bu durumun ülkenin kredi notunu düşüreceğinden endişe duyar. Jung-Hak, elindeki istifayı kullanarak yaklaşan krizden faydalanmaya karar verir ve aynı düşüncede olan yatırımcıları gizlice etrafında toplamaya başlar. Küçük bir sofra takımı fabrikası sahibi olan Gab-Soo ise büyük bir anlaşma yapmanın heyecanını yaşamaktadır. Büyük bir mağazayla imzaladığı sözleşme, biraz yüksek bir senet bedeli içerse de, yaklaşan krizden habersiz olan Gab-Soo için sadece küçük bir endişe kaynağıdır. Krize dair hiçbir fikri olmayan Gab-Soo, sözleşmeyi imzalamaktan çekinmez.