Filmde, içine cin kaçtığı düşünülen Burcu ve ona yardım etmek isteyen Kübra’nın hikayesini izleyeceğiz. Bir yurda bebekken bırakılan ve yurt sahibi Zahide tarafından evlat edinilen Burcu, Zahide tarafından onun çaresi olmayan bir beyin hastalığı düşüncesi ile insanlardan uzak büyütülmüştür. Yirmili yaşlarına kadar herkesten ayrı tutulan Burcu konuşamamak ve çok hırçın olmakla birlikte sesi de yurdun koridorlarında sürekli yankılanmaktadır. Bu nedenle tüm yurdun dilindedir. Cinli olduğu için böyle olduğunu düşünen yurttaki öğrenciler ona çok zorba da davranmaktadırlar. Burcu’yu düşünmek yurda yeni gelen öğrenci Kübra’ya düşer. Hemşirelik hayalleri kuran ve Burcu’ya yardım etmek isteyen Kübra, onunla bir türlü iletişim kuramaz. İletişim kurmanın yolunu bulduğunda ise orada tesadüfen mi yoksa korkunç bir planın parçası olarak mı seçildiğinin ayırdına varacaktır.
Eski ismi Kabirden Gelen olan, gösterime girmeden önce Efsunlu - Kabirden Gelen olarak değiştirilen filmde, içine cin kaçtığı düşünülen Burcu ve ona yardım etmek isteyen Kübra’nın hikayesini izleyeceğiz. Bir yurda bebekken bırakılan ve yurt sahibi Zahide tarafından evlat edinilen Burcu, Zahide tarafından onun çaresi olmayan bir beyin hastalığı düşüncesi ile insanlardan uzak büyütülmüştür. Yirmili yaşlarına kadar herkesten ayrı tutulan Burcu konuşamamak ve çok hırçın olmakla birlikte sesi de yurdun koridorlarında sürekli yankılanmaktadır. Bu nedenle tüm yurdun dilindedir. Cinli olduğu için böyle olduğunu düşünen yurttaki öğrenciler ona çok zorba da davranmaktadırlar. Burcu’yu düşünmek yurda yeni gelen öğrenci Kübra’ya düşer. Hemşirelik hayalleri kuran ve Burcu’ya yardım etmek isteyen Kübra, onunla bir türlü iletişim kuramaz. İletişim kurmanın yolunu bulduğunda ise orada tesadüfen mi yoksa korkunç bir planın parçası olarak mı seçildiğinin ayırdına varacaktır.
Eski ismi Kabirden Gelen olan, gösterime girmeden önce Efsunlu - Kabirden Gelen olarak değiştirilen filmde, içine cin kaçtığı düşünülen Burcu ve ona yardım etmek isteyen Kübra’nın hikayesini izleyeceğiz. Bir yurda bebekken bırakılan ve yurt sahibi Zahide tarafından evlat edinilen Burcu, Zahide tarafından onun çaresi olmayan bir beyin hastalığı düşüncesi ile insanlardan uzak büyütülmüştür. Yirmili yaşlarına kadar herkesten ayrı tutulan Burcu konuşamamak ve çok hırçın olmakla birlikte sesi de yurdun koridorlarında sürekli yankılanmaktadır. Bu nedenle tüm yurdun dilindedir. Cinli olduğu için böyle olduğunu düşünen yurttaki öğrenciler ona çok zorba da davranmaktadırlar. Burcu’yu düşünmek yurda yeni gelen öğrenci Kübra’ya düşer. Hemşirelik hayalleri kuran ve Burcu’ya yardım etmek isteyen Kübra, onunla bir türlü iletişim kuramaz. İletişim kurmanın yolunu bulduğunda ise orada tesadüfen mi yoksa korkunç bir planın parçası olarak mı seçildiğinin ayırdına varacaktır.